- eşi benzeri olmayan
- matchless
İngilizce Sözlük Türkçe. 2010.
İngilizce Sözlük Türkçe. 2010.
ADÎM-ÜN NAZÎR — Eşi, benzeri olmayan. Eşsiz. Benzersiz … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
eşsiz — sf. 1) Eşi benzeri olmayan veya eşi benzeri görülmemiş olan Güzelliğine hayran olduğum bu eşsiz şehre karşı, onun bir insanı olmak borcumu bir derece yerine getirip sevinmiştim. H. Taner 2) Eş bulamamış, eşinden ayrılmış veya yanında eşi olmayan … Çağatay Osmanlı Sözlük
BEDİ' — (Bedia) Eşi, benzeri olmayan. Hayret verici güzellikte olan. * Garib. Acib. * Benzeri olmayan şeyleri vücuda getiren. Kimseye benzemeyen. İcad edici olan. * Hâlık ve Hallak ı Cihan olan. * Beğenilen. * Yeni bulunmuş ve görülmedik tarzda olan. *… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
emsalsiz — sf. Eşsiz, eşi benzeri olmayan, bir benzeri daha bulunmayan Yüzünde, bakışlarında, her konuya göre değişen emsalsiz bir ifade kudreti vardı. Y. Z. Ortaç … Çağatay Osmanlı Sözlük
FERD — Tek, bir, yekta. Eşi, benzeri olmayan. Bîhemta olan.(Kâinatın âlemleri, envâları ve unsurları öyle birbiri içine girift olarak girmiştir ki, kâinatın hey et i mecmuasına mâlik olmayan bir sebeb hiçbir nev ine, hiçbir unsuruna hakiki tasarruf… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
nazar boncuğu — is. 1) Nazar değmesin diye takılan mavi boncuk veya bunun yerini tutan başka şey, göz boncuğu 2) sf., mec. Eşi benzeri olmayan, tek … Çağatay Osmanlı Sözlük
YEKDANE — f. Eşi, benzeri olmayan. Tek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
biricik — sf., ği Eşi, benzeri, ikincisi olmayan ve çok sevilen, tek, yegâne Biricik sevdiğim şey musiki. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
NEV'İ ŞAHSINA MÜNHASIR — Sadece şahsına benzer çeşit, başka benzeri olmayan. Eşi bulunmaz olan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
VÂHİD — Bir, tek, biricik. Eşi, benzeri, cüz ü, parçası olmayan Allah (C.C.) Ferid … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
BÎ-ENBAZ — şeriki ve benzeri ve eşi olmayan, eşsiz. Allah (C.C … Yeni Lügat Türkçe Sözlük